Çalışma Alanınızı Marie Kondo’layın!

Eylül 27, 2023Coaching

Marie Kondo’yu birazcık tanıyorsanız adını duyduğunuzda ilk aklınıza gelen “Tutun ve Seçin” metodu olacaktır. Kendisi düzenli bir hayatın düzenli yaşam alanlarından, düzenli yaşam alanlarının da size keyif veren objeler dışındakileri evinizden ve hayatınızdan çıkarmaktan geçtiğini düşünüyor.

Yani o atmaya kıyamadığınız elbisenizi elinize alın ve size keyif verip vermediğini belirleyin diyor. Eğer keyif vermiyorsa hayatınızdan çıkarın. Söylemesi kolay diye düşünebilirsiniz; ancak kendi deneyimlerimden yola çıkarak bir objeyi elinizde tutarak hislerinizi dinlemenin etkili olduğunu söyleyebilirim. Nitekim dünyada milyonlarca insan da bu yöntemle hayatlarını düzenliyor ve yalınlaştırıyor. Aynı yöntemi masanızı ve çalışma alanınızı düzenlerken de kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Birkaç adımda bunu nasıl başarabileceğinize birlikte bakalım.

  1. Gözden Geçirme ve Kategorilere Ayırma

Öncelikle ilk yapmamız gereken çalışma alanımızda bulunan eşya ve objelerin kategorilere ayırmak. Kırtasiye malzemeleri, elektronikler, kâğıt ürünleri vb. gibi. Her kategoriyi tek tek ele alacağımız için nelere sahip olduğunuzu daha rahat görebileceksiniz. Bu noktadaki amacımız daha verimli bir şekilde karar vermeyi sağlamak. Tüm kategoriler karmaşık bir biçimde bir arada olduğunda karar verme sürecimiz de karmaşıklaşacağından düzenleme işinin mental yükü daha ağır olacaktır.

  1. Karar Verme

Asıl işi yapacağımız adım bu. Yukarıda da bahsettiğim gibi obje ve eşyalarımızı tek tek elimizde tutup bize keyif verip vermediklerini sorgulayacağız. Elimizdeki eşyanın hayatımıza ve işimize değer katıp katmadığını, ona gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını değerlendireceğiz. Eğer o anda elinizde tuttuğunuz eşya bu kriterlere uygun değilse hayatınızdan çıkarmayı tavsiye diyor Marie Kondo. Ben o kadar acımasız olmayacağım. Objelerin farklı zamanlarda farklı amaçlarda kullanılmak üzere düzenli bir biçimde depolanması yeterli olacaktır.

  1. Depolama

Depolama demişken, çalışma alanınızdaki depolama alanlarınızı da ele almanız gerekecek. Masanızın üstü dışında kitaplık veya keson kullanıyor olabilirsiniz. Bu eşyaların ev sahipliği yaptığı eşyaları da aynı şekilde elden geçirerek tüm alanı sadeleştirmek gerek. Ancak direkt olarak masanızın üzerindeki eşyaların buralara kaldırılması da daha verimli olabilir. Yani kısacası çalışma alanınızı sadece masanız olarak düşünmeden topluca gözden geçirip Kondo’lamalısınız. Ayrıca masanız ve çalışma alanınızdaki depolama alanları için çeşitli düzenleyiciler, raflar veya kutular da kullanabilirsiniz. Bu kararı da depolama aşamasında vereceksiniz. Stratejik bir şekilde planlanmış depolama çözümleri verimliliğinizi önemli ölçüde artıracaktır.

  1. Duygusal Bağlantı

Çalışma alanınızda tuttuğunuz bazı objelerin fonksiyonel bir amacı olmayabilir; sadece ve sadece sizi motive etmek için orada bulunuyor olabilirler. Bu objeleri elden çıkarmanıza gerek yok; ancak onları tutmak konusunda ciddi bir muhasebeye girişmelisiniz. Sorumuz “Size ‘gerçekten’ mutluluk ve keyif veriyor mu? Motive edip verimliliğinizi artırıyor mu?” olacak. Unutmayın stres ve baskı yaratan ve bizde olumsuz duygular uyandıran objelerle de duygusal bir bağlantımız var demektir. Önemli olan bu bağın olumlu olması.

  1. Düzen Perileri Ara Sıra Gelmesin

Maalesef buraya kadar aldığımız aksiyonları bir kere yapmak yetmiyor. Ama süreç o kadar kolaylaşacak ki çalışma alanınızı düzenlemek keyifli bir hal alacak. Marie Kondo, düzenlediğiniz alanı tekrar düzenlemek için her gün düzenli olarak birkaç dakika ayırmanın önemine dikkat çekiyor. Bir de eğer mevsimlere ve özel günlere göre dekorasyonunu değiştiren kişilerden biriyseniz yılın içinde bulunduğunuz dönemine bağlı olarak çalışma alanınızdaki dekorasyonu değiştirebilirsiniz elbette. Ancak düzenli alanınızın sürdürülebilirliği için dikkat etmeniz gereken eklemek istediğiniz her obje için halihazırda alanda bulunan bir ojeyi çıkarmak. Böylece ferah çalışma ortamınızı koruyarak ve karmaşıklığı önlemiş olacaksınız.

Sonuç olarak Marie Kondo da ben de düzenli bir ortamda zihninizi gereğinden fazla karmaşıklaştırmayacak ve yormayacak bir şekilde çalışmanızı istiyoruz. Düzenli olmak bomboş bir masada çalışmak demek değil; size keyif veren, çalışırken gözünüze çarptığında sizi gülümseten şeylerin etrafınızda olması motivasyonunuz için çok önemli. Bu yazıda vermek istediğim temel mesaj şu; hayat çok karmaşık, her şey çok acil ve sürekli hareket halinde olmayanlar kaybediyor. Sürekli hareketinize devam ederken ve elinizden gelenin en iyisini yaparken objeler size destek olmalı, engel değil. Sizi mutlu eden ve işinizi kolaylaştıran eşyalardan vazgeçmeyin; sadece onları sürdürülebilir bir şekilde düzenleyin. Hepinize şimdiden bol şans; Kondo’layın gitsin!

 

Kaynaklar

https://konmari.com/tidying-the-home-office/

https://www.apartmenttherapy.com/tidy-office-desk-marie-kondo-sparking-joy-36972765

https://www.homesandgardens.com/advice/marie-kondo-home-office-tidying-tips

https://www.themuse.com/advice/marie-kondo-method-spark-joy-at-work

https://knowledge.wharton.upenn.edu/article/marie-kondo-work/

Sosyal Medyada Paylaş

İLGİNİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR

SON YAZILAR

EN ÇOK OKUNANLAR

Go to Top